Medyada Biz
Lezzet yolculuğumuzu medyaya yansıtanlar
Çöp Şiş Seven Buyursun - Barbaros Alayoğlu
Bugün 1 Mayıs ve resmi tatil olması sebebi ile öğlen saatlerinde evde oturmaktan sıkılıp kendimi dışarı attım. Hanımla beraber öyle uzak olmasın istedik ve pek istemeyerek de olsa “Vadi İstanbul’a” gitmeye karar verdik. Seyrantepe’den hava ray ile 10 dakika sürmedi biz Avm ye giriş yaptık. Başkalarının özellikle hanımların aksine ben bu tür yerlerde çabuk sıkılırım, ne alınacaksa alır ve yıldırım hızıyla çıkarım oradan. Sadece vizyona güzel bir film girdiğinde 3-4 saat kalabilirim.Hızlıca gezip bir kaç parça ihtiyaçlarımızı aldıktan sonra acıktığımızı hissettik. Bu tür avmlerde genelde hep aynı mekanlar olur, neredeyse oturup yemediğim restoran-kafe kalmamıştır. Ya beğenmem bir daha asla uğramam veya sever fırsat buldukça uğrar keyifle yer içerim.
Bugün hep aynı restoranlar var derken; adını ilk kez duyduğum bir et restoran dikkatimi çekti. “ÇÖPS” evet sadece bu kadardı adı. Biraz sokularak vitrin menüye ve özellikle müşteriye servis açan personelleri izledim. Gelip geçenlerle ilgilenen, menüleri incelemeye başlayan müşteri adaylarına kısa ve kolay anlaşılır bilgiler veren güler yüzlü bu insanlar sebebi ile iyice yaklaşıp menülere daha yakından baktık.
Etlerin menşei, nasıl pişirildiği, hangi hayvanın hangi bölgesini kullandıklarını filan sorduğumda gayet sabırlı ve makul cevaplar aldım. Hanımla geçip oturduk ve servis açan arkadaşa “beğenmezsem bir daha asla uğramam ama beğenirsem müdavimi olurum” diyerek şaka ile karışık açıkça niyetimi beyan ettikten sonra beklemeye başladık.
İlk kez çok beklemeden yani 15 dakika kadar sonra servis yapıldı. Dikdörtgen servis tabağında 12 adet çöp şiş, kızarmış patates, ızgara domates dilimi, sivri biber, soslu soğan, salata ve isteyene acı sos geldi. Yanında da 2 adet lavaş. Etler dana kontrfile, her çöpte sadece bir kuyruk yağı var, halbuki başka deneyimlerimde et sayısı kadar kuyruk koyanları görmüştüm; bu da porsiyonu fazla gösterir, patatesler sarı ve yeni çıtır kızarmış, biber ve domates sadece dış zarları soyulacak kadar ısıya tutulmuş, suları içinde kalmış. Salatada bulunan tüm ürünler taze ve hoş görüntülü.
Franchise olarak yedi şubesi İstanbul’da, bir şubesi Kocaeli’nde olan ÇÖPS’te sıra geldi lezzet testine. Etler çok fazla ızgara edilmeden, sadece yeterli derecede pişirilmiş. Et tadını direkt alabiliyorsunuz. Biraz kekik ve çok az karabiberle harika gidiyor. Tek kuyruk yağı olmasına karşın kuruma olmamış. Patatesler yeni kızartılmış, sünme, ezilme yok. Salatayı en iyi ön plana çıkaran kırmızı lahana turşusuydu. Acıyı çok severim, bu sebeple istedim; hafif acı olmasına karşın biraz sarımsakla aroması güçlendirilebilirdi.
Afiyetle yemek yerken masalar arasında dolaşıp, sempatik tavrı ve içten olduğuna emin olduğum güler yüzü ile her müşteri ile ayrıca ilgilenen bir hanımefendi gördüm. Yemeği bitirip hesap için kalkarak yanına gittim. Özellikle “beğenirsem” diyerek iddiamı paylaştığım görevli arkadaş merakla ” beğendiniz mi?” diye sorduğunda, tereddütsüz “evet” dedim.
Sonra adının Vildan Kaya olduğunu öğrendiğim hanımefendinin işletme sahibi olduğunu öğrendiğimde gerçekten şaşırdım. Ayak üstü biraz lafladığımızda aslen Tokatlı olduğunu ve burayı henüz üç ay önce hizmete açtığını anlattı.
Vadi İstanbul ÇÖPS, öncelikle müşteriyi güler yüzle karşılıyor, bu gerçekten çok önemli. Aydın Ortaklar merkezli yönetilen bu zincir anladığım kadarı ile Aydın ve güney Marmara yöresinin hayvanlarını seçiyor. Menü seçenekleri tercihe göre oldukça tatmin edici. Fiyata gelince yediklerimiz içeceklerle beraber 44 TL tuttu. Yolu bu tarafa düşen, hatta canı çöp şiş yemek isteyen veya diğer menü seçeneklerini denemek isteyenlerin asla pişman olmayacağı sevimli mekana, Ayazağa Vadi İstanbul’a mutlaka uğramalarını tavsiye ederim.
Kaynak: http://amakale.com/cop-sis-seven-buyursun/
Çöps'te Lezzet Bildiğimiz Gibi - Barbaros Alayoğlu
Hafta sonları, özellikle havalar iyice soğuyunca insanın evden çıkası gelmiyor. Bir aydır Halil İnalcık’ın 4 ciltlik “Devlet-i Aliyye” eserine gömüldüm. İnsan çıkıp bir hava almak ihtiyacı hissediyor. Yine en yakın yer olan Vadi İstanbul’a gittik.Bir kaç saat gezince haliyle acıktık ve bir anda kendimizi önünde bulduğumuz SUSHİ&SPİCE Çin restoranının önünde bulduk. Burada balık tarzı hiç bir şey yiyemem ancak acılı ve ekşili çorbayı menüde görünce tereddütsüz içmeye karar verdim. Tavuk, mantar, havuç, soya filizi gibi yabancısı olmadığımız malzemelerle pişirilen çorba çok lezzetli ama çokta acı.
Çorbadan sonra hemen karşısında yer alan dostumuz Hüseyin-Vildan Kaya çiftinin işlettiği ÇÖPS’e uğramamak olmazdı. Sağolsun Hüseyin bey çok iyi karşıladı ve orada da bir güzel lezzetler tadıp üzerine demli bir çay içtik. O iş yoğunluğunda biraz lafladık. Yan tarafıda açarak epey rahat bir ortam sağlamış. Lezzet her zamanki gibi güzeldi. Ondan daha güzeli ise yine özellikle bir hanım çalışanın güleryüzüydü.
Bir mekana girdiğinizde bu samimiyeti görmezseniz yemekleri ne kadar leziz olsa da bir daha asla oraya gitmem. ÇÖPS bunu başarıyor, göz temasına girdiğinizde bu sıcak samimiyeti görebiliyorsunuz. Eğer yolunuz Vadi İstanbul’a düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
Kaynak: http://amakale.com/cops-te-lezzet-bildigimiz-gibi/